KENT İÇİ AYDINLATMA**
Doç.Dr. Sermin ONAYGİL
İstanbul Teknik Üniversitesi
Elektrik-Elektronik Fakültesi
1999 yılı istatistiksel verilerine göre ülkemizde tüketilen 91222 GWh elektrik enerjisinin % 4.7’si genel aydınlatma amaçlı kullanılmıştır[ 1] . Genel aydınlatma adı altında toplanan bu tüketimin büyük bölümü yol aydınlatmalarında harcanmaktadır. Park ve bahçe aydınlatmalarında çoğu zaman bilinçsizce tüketilen enerji miktarları da küçümsenmiyecek boyutlardadır. Değeri her geçen yıl hızla artan ve bedeli ödenmediği için tüketici tarifelerine dahil edilen bu aydınlatma uygulamalarında doğru ve verimli çözümlerle güvenli, konforlu ve az enerji tüketen tesisatlar gerçekleştirilmesi temel amaç olmalıdır.
İyi ve kaliteli bir aydınlatma tesisatından, aydınlatılması amaçlanan alanlara gereksinim duyulan miktarlarda ışık göndermesi beklenilir. Kullanılmayan alanların aydınlatılmasının yada kullanılan alanlarda gereğinden fazla aydınlatma yaratılmasının büyük enerji savurganlığı olacağı açıktır. Yetersiz bir aydınlatma emniyet ve konfor açısından büyük bir tehlike yarattığı gibi, yanlış yönlendirilmiş aşırı bir aydınlatma da kamaşma problemi nedeni ile görüş koşullarını tamamen bozabilir.
Yol aydınlatmalarından beklenilen, emniyetli ve konforlu görüş olanakları yaratılarak, yolların ve alanların geceleri de rahatlıkla kullanılabilir olmasını sağlamaktır. Motorlu ve motorsuz araçlar, yaya ve hayvan trafiğinin olabildiği kent içi ulaşım yollarında trafiğin hızı, çeşidi ve çevre koşullarına uygun kriterlere sahip yol aydınlatması tesisatları ile gece kazalarının sayısında ve işlenen suç oranlarında önemli bir azalma sağlanmaktadır. Tüm dünya ülkeleri gibi ülkemiz için de önemli bir sorun olan enerji tasarrufunun lambaların gelişigüzel söndürülmesi yada tesisat yapılmaması ile değil, görme yeteneği ve görsel konfordan ödün vermeden, gerekli minimum düzeyde aydınlatmalar yaratılarak sağlanabileceği akıldan çıkarılmamalıdır. Bu şekilde gerçekleştirilecek aydınlatmalarla enerji tasarrufu sağlanabileceği gibi, ışık kirliliğinin de önüne geçilebilecektir.
Ekonomik nedenlerle minimum değerlerde tesis edilen yol aydınlatması tesisatlarında, enerji tasarruf önlemleri düşünülerek gelişigüzel lambaların söndürülmesi ya da atlamalı yakılması gibi uygulamalar, mevcut sistemin yarardan çok zarar getirmesine neden olabilmektedir. Gereken aydınlık düzeylerinin altında olan, özellikle düzgünlük koşullarını sağlayamayan bir yol aydınlatması, sürücülerde hareket yanılgılarına, aşırı yorgunluklara ve sonuç olarak da tehlikeli kazalara yol açabilir.
Ekonomik ve yeterli düzeyde uygulamalar için yollarda ve açık alanlarda sağlanması gereken aydınlatma kriterleri, bu konulardaki araştırma ve uygulama çalışmaları esas alınarak hazırlanan en yeni standart ve önerilere göre belirlenmelidir. Tesisatlarda kullanılan ışık kaynakları (lambaların) ve aydınlatma armatürlerinin teknik özellikleri ve verimleri de aydınlatmanın ekonomikliğini ve sürekliliğini etkileyen en önemli faktörlerdir.
ALINABİLECEK ÖNLEMLER
Kent içindeki ışık kirliliğinin esas kaynakları yol, cadde ve sokak, park ve bahçe, turistik tesislerin dış cephe aydınlatmalarında ve reklam panolarında kullanılan aydınlatma armatürlerinin yanlış seçimi ve yönlendirilmeleri ile üst yarı uzaya gönderilen direkt ışıklarla, aydınlatılan yüzeylerden yansıyan endirekt ışıklardır. Bu ışıklar atmosferdeki molekül ve tozlar tarafından saçılarak gökyüzünün doğal fon parlaklığını bozmakta, astronomik gözlemleri etkilemektedir. Doğru ve uygun tiplerde armatürler kullanılmadığı için direkt gökyüzüne gönderilen ışık büyük enerji sarfiyatına neden olmakta, bazen enerji tüketimi fazla olmasına rağmen kullanılan alanlarda gereken düzeylerde aydınlatma yaratılamamaktadır.
Işık kirliliğini önlemek, bunun yanısıra kaliteli bir aydınlatma yaratarak enerji tasarrufu sağlamak için izlenecek yollar şöyle sıralanabilir;
uygun optimum çözümün elde edilebileceği aydınlatma kriterleri belirlenmeli,
yapılmalı, armatür sayısı ve tipi bu hesaplara göre saptanmalı,
gerek duyulan zamanlarda gerektiği kadar kullanılması sağlanmalıdır.
Bina dış cephe ve reklam panolarının aydınlatılması amaçlı kullanılan projektör tipi armatürler uygun açılarla sadece aydınlatılmak istenilen alanı aydınlatacak tipte seçilmeli ve yönlendirilmelidir. Mümkün olduğunda aydınlatma yukarıdan aşağıya doğru yönlendirilerek yapılmalıdır. Park ve bahçelerde büyük oranda gökyüzüne ışık gönderen glop tipi armatürlerin kullanılmasından kaçınılmalıdır. Bunların yerine yürüyüş yollarında uluslararası önerilerce verilen değerlerde yatay ve düşey aydınlık düzeylerini yaratan (örneğin kalabalık alanlarda Eyatay= 10-20 lux, Edüşey= 2-4 lux) uygun tasarımlı direkt veya yarı-direkt ışık dağılımlı armatürler kullanılmalıdır.
Gözlemcinin ve bazen de görülmesi gereken cismin hareketli olduğu yol aydınlatmalarında, gerekli güvenlik ve konfor koşullarının sağlanabilmesi için çok dikkatli davranılmalıdır. Karayolları Genel Müdürlüğü’nün sorumluluğundaki kent dışı ve içi otoyol ve ekspres yollarda Uluslararası Aydınlatma Komisyonu (CIE)’nun 1977 tarihli ve 12-2 nolu “Trafik Yollarının Aydınlatılması için Öneriler” adlı yayınındaki öneriler uygulanmaktadır [ 2] . Ancak CIE 1995 yılında “Motorlu ve Yaya Trafikli Yolların Aydınlatılması için Öneriler” adı altında 115 nolu yeni bir teknik rapor yayınlamıştır [ 3] . Yol aydınlatması ve özellikle görüş koşulları konusunda gerçekleştirilen yeni araştırma sonuçlarına göre yeniden düzenlenen bu önerilerin en kısa zamanda, ulusal koşullara uygulanarak teknik şartname ve yönetmeliklere koyulması gerekmektedir. Yerel yönetimlerin sorumluluğundaki kent içi yol aydınlatmalarında ise maalesef teknik şartname ve denetleme eksiklikleri gözlemlenmektedir.
Uluslararası Aydınlatma Komisyonu’nun 115 nolu en yeni Teknik Raporu’na göre yollar kullanım amaçları, kullanıcıları, trafik yoğunluğu ve kontroluna göre Tablo1’deki gibi sınıflandırılmaktadır.
Tablo 1. Farklı yol tipleri için aydınlatma sınıfları
Yolun Tanımı |
Aydınlatma Sınıfı |
Bölünmüş yollar, ekspres yollar, otoyollar (otoyola giriş ve çıkışlar, bağlantı yolları, kavşaklar, ücret toplama alanları) Trafik yoğunluğu ve yolun karmaşıklık düzeyi (Not 1); Yüksek……………………………………………… Orta…………………………………………………. Düşük……………………………………………….. |
M1 M2 M3 |
Devlet yolu ve il yolları (tek yönlü veya iki yönlü; kavşaklar ve bağlantı noktaları ile şehir geçişleri ve çevre yolları dahil) Trafik kontrolu (Not 2) ve yol kullanıcılarının (Not3) tiplerine göre ayrımı (Not 4); Zayıf………………………………………………… İyi……………………………………………………. |
M1 M2 |
Şehir içi ana güzergahlar (bulvarlar ve caddeler), ring yolları, dağıtıcı yollar Trafik kontrolu (Not 2) ve yol kullanıcılarının (Not 3) tiplerine göre ayrımı (Not 4); Zayıf………………………………………………… İyi……………………………………………………. |
M2 M3 |
Şehir içi yollar (yerleşim alanlarına giriş çıkışın yapıldığı ana yollar ve bağlantı yolları) Trafik kontrolu (Not 2) ve yol kullanıcılarının (Not 3) tiplerine göre ayrımı (Not 4); Zayıf………………………………………………… İyi……………………………………………………. |
M4 M5 |
Not 1. Karmaşıklık; Yolun geometrik yapısını, trafik hareketlerini ve görsel çevreyi içerir. Göz önünde bulundurulması gereken faktörler; şerit sayısı, yolun eğimi, trafik ışık ve işaretleri.
Not 2. Trafik kontrolu; Yatay ve düşey işaretlemeler ve sinyalizasyon ile trafik mevzuatının varlığı anlamında kullanılmıştır. Bunların olmadığı yerlerde trafik kontrolu zayıf olarak adlandırılır.
Not 3. Kullanıcılar; Motorlu araçlar (kamyon, otobüs, otomobil vb.), bisiklet, yavaş araçlar ve yayalar.
Not 4. Ayrım; Tahsisli yol (Herbir trafik cinsinin kullanacağı şeridin kesin olarak ayrıldığı yerler, örneğin otobüs yolu, bisiklet yolu vb.).
Bu yol sınıflarında sağlanması gereken aydınlatma kriterlerinin değerleri de Tablo 2’de verilmektedir.
Tablo 2. Değişik aydınlatma sınıfları için uygulanacak yol aydınlatması kriterleri
Aydınlatma sınıfı |
Ortalama parıltı (cd/m² ) |
Uo |
Ul |
TI (%) |
M1 |
2.0 |
0.4 |
0.7 |
10 |
M2 |
1.5 |
0.4 |
0.7 |
10 |
M3 |
1.0 |
0.4 |
0.5 |
10 |
M4 |
0.75 |
0.4 |
- |
15 |
M5 |
0.5 |
0.4 |
- |
15 |
Burada;
Uo : Ortalama Düzgünlük : Yolun sağ kenarından yol genişliğinin ¼ mesafesinde
bulunan bir gözlemciye göre kısmi alanların minimum parıltısının yolun
ortalama parıltısına oranıdır (Uo = Lmin / Lort ).
Ul : Boyuna Düzgünlük : Her yol şeridinin orta çizgisi üzerinde bulunan gözlemci
noktasına göre, bu orta çizgi boyunca uzanan kısmi alanlardaki minimum
parıltının maksimum parıltıya oranıdır (Ul= Lmin / Lmax ).
TI : Bağıl Eşik Artışı : Fizyolojik kamaşmanın neden olduğu görülebilirlik azalmasının ölçüsüdür. Kamaşma koşullarındaki parıltı eşiği D LK ile kamaşma olmadığındaki D Le eşik farkının D Le’ye oranı olarak ifade edilir. ( TI = { D LK - D Le} / D Le )
Tabloda verilen ortalama parıltı, ortalama ve boyuna düzgünlük değerleri yol yüzeyinde sağlanması gereken minimum değerlerdir. TI, bağıl eşik artışının değeri ise tabloda verilen değerleri aşmamalıdır. Yine aynı Teknik Rapor’a göre, değişik tiplerdeki yaya yollarında da en az Tablo 3’de verilen ortalama aydınlık düzeyi değerleri sağlanmalıdır.
Tablo 3. Yaya alanlarındaki değişik yol tipleri için ortalama aydınlık düzeyi
değerleri
Yolun Tanımı |
Ortalama Aydınlık Düzeyi (lux) |
Sosyo-ekonomik ve kültürel önemi yüksek olan kalabalık yaya yolları |
20.0 |
Kalabalık yaya veya bisiklet yolları |
10.0 |
Orta kalabalık yaya veya bisiklet yolları |
7.5 |
Tenha yaya veya bisiklet yolları |
5.0 |
Doğal çevrenin, tarihi ve kültürel yapının korunması gereken alanlardaki tenha yaya veya bisiklet yolları |
3.0 |
Doğal çevrenin, tarihi ve kültürel yapının korunması gereken alanlardaki çok tenha yaya veya bisiklet yolları |
1.5 |
Kent içindeki alt geçitler ve tünellerin aydınlatılmasına da özen gösterilmelidir. Özellikle alt geçitlerin aydınlatılmaları kötü amaçlı kullanımların önlenmesi açısından çok önemlidir. CIE’ nin 1990 tarihli ve 88 nolu “Yol Tünelleri ve Alt geçitlerin Aydınlatılmaları için Kılavuz” adlı Teknik Raporu’ndaki öneriler uygulanmalıdır [ 4] . Bu önerilere göre, girişinden aracın güvenle durabileceği mesafe kadar uzaktan, içindeki bir cisim çıkışının parlak fonu üzerinde görülemiyen üstü kapalı her yol parçası gündüz aydınlatılmak zorundadır. Çok özel bir konu olan tünellerin gündüz aydınlatmaları uzman kişilerce projelendirilmesi gereken bir uygulamadır. Bunun dışında kısa veya uzun her tünel ve alt geçidin geceleyin en az yaklaşılan yolun ortalama parıltı düzeyinde en çok da bu değerin üç katını aşmayacak şekilde aydınlatılması zorunludur.
Günümüz teknolojisine göre, yol aydınlatması ve dış aydınlatma uygulamaları amacıyla kullanılabilecek ışık kaynakları dört grupta toplanabilir;
Bu lambaların yol aydınlatmasında kullanılan tiplerinin karakteristik özellikleri Tablo 4’de toplu olarak gösterilmektedir.
Tablo 4. Yol Aydınlatmasında Kullanılan Lambaların Karakteristik Özellikleri [ 5]
Gücü (W) |
Balast kaybı (W) |
Işık akısı (lm) |
Etkinlik fak. (lm/W)* |
Ekonomik ömür (saat)** |
||
Yüksek B.lı |
Civa buharlı |
50 - 400 |
9 - 25 |
1800-22000 |
31 - 52 |
15 000 |
Yüksek B.lı |
Ateşleyicisiz |
110 -350 |
15 - 35 |
8000-34000 |
64 - 88 |
7 000 |
Sodyum |
Elips(fl.kaplı) |
150 - 400 |
20 - 40 |
14000-47000 |
82 - 107 |
18 000 |
Buharlı |
Şeffaf tüp |
100 - 400 |
15 - 50 |
10000-55500 |
87 - 123 |
20 000 |
Alçak basınçlı |
Sodyum B. |
26 - 131 |
32 - 43 |
3500-25000 |
57 - 145 |
13 500 |
Metal Halojen |
Lamba |
70 - 400 |
19 - 60 |
5500 - 45000 |
62 - 98 |
6 000 – 9 000 |
* Etkinlik faktörü balast kaybı dikkate alınarak hesaplanmıştır.
** Işık akısının %30 değer kaybettiği ana kadar geçen süre.
Çalışma prensibi ve özellikleri açısından bazı farklılıklar gösteren yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar tabloda üç grup olarak ele alınmıştır.
Tek renkli (monokromatik) altın sarısı ışınlama yapan alçak basınçlı sodyum buharlı lambaların renk özellikleri açısından yerleşim ve yaya trafiği olan kent içi yollarda kullanılması çok doğru değildir. Ancak ışınları tek bir filtre ile elimine edilebildiğinden, ışık kirliliğinin önlenmesi gereken doğal çevre ve astronomi gözlemevleri etrafındaki yol, sokak, meydan, alan aydınlatmalarında kullanılmaları zorunlu olan tek lamba grubudur.
Renk özellikleri oldukça iyi ama, ömürleri kısa olan metal halojen lambalar dış aydınlatmada sadece spor sahaları, bina dış cephe aydınlatmaları ve dekoratif amaçlı alan aydınlatmalarında kullanım alanı bulmaktadır. Son yıllarda gerçekleştirilen yeni çalışmalarda metal halojen lambaların yaygın spektroradyometrik diyagramları nedeniyle özellikle renkli yol kaplamalarında iyi görüş koşulları sağladıkları ifade edilmektedir [ 6] . Ancak bu grup lambaların yol aydınlatmalarında yaygın kullanımları için özellikle ömürleri konusunda yeni teknolojik gelişmelere gereksinim vardır.
Geçmiş yıllarda, özellikle kent içi yol aydınlatmalarında çok kullanılan mavimsi beyaz ışık renkli yüksek basınçlı civa buharlı lambalar zaman içinde yerlerini yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalara bırakmıştır. Özellikle 1970’li yıllarda enerji fiyatlarının çok yükselmesi ile enerji tasarrufunun önem kazanması üzerine, mevcut civa buharlı lambalı armatürlerde hiçbir teçhizat değişikliği yapmadan sadece lamba değiştirilerek kullanılabilen kendinden ateşlemeli (ateşleyicisiz) yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar geliştirilmiştir. 125 W, 250 W ve 400 W gücündeki yüksek basınçlı civa buharlı lamba teçhizatı ile kullanılabilen sırasıyla 110 W, 210 W ve 350 W gücündeki bu lambalarla % 15 daha az enerji tüketilirken, yaklaşık % 35 daha fazla ışık elde edilebilmektedir. Ancak sadece eski civa buharlı lambalı tesisatların iyileştirilmesi amaçlı geliştirilen bu lamba tipinin yeni bir tesisatta kullanılması söz konusu değildir. Çünkü etkinlik faktörleri 120 lm/W, ömürleri 20 000 saat olan yeni tip yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalar varken, etkinlik faktörleri 80 lm/W, ömürleri ise sadece 7 000 saat olan bu tiplerin düşünülmesi çok büyük bir yanlışlıktır.
Lambaların karakteristik özellikleri dikkate alındığında, günümüzde kent içi yol, cadde, sokak ve meydan aydınlatmalarında parlak sarı renkte ışık yayan şeffaf cam tüplü yüksek basınçlı sodyum buharlı lambaların kullanılması en uygun çözüm olarak gözükmektedir.
Uygun lamba tipi seçiminin yol aydınlatmasının ekonomikliği üzerine etkisi, herbiri 3.33 m genişlikte üç şeritli (toplam yol genişliği 9.99 m), trafik kontrolu ve sinyalizasyonun yeterli olduğu kent içi bir güzergah yolunda gerçekleştirilen hesaplama sonuçlarıyla gösterilmeye çalışılmıştır. Bölüm 3’deki Tablo 1’deki bilgilere göre M3 sınıfına giren bu yolda sağlanması gereken aydınlatma kriterleri aşağıda verilmektedir;
Ortalama yol yüzeyi parıltısı Lort = 1,0 cd/m²
Ortalama düzgünlük (Lmin / Lort) Uo ³ 0,4
Boyuna düzgünlük (Lmin / Lmax) Ul ³ 0,5
Kamaşma sınırlaması TI £ 10
Uygulamalarda, ışığı gelişigüzel üst yarı uzaya göndermeyen, sadece aydınlatılan alan üzerine ışık yönlendiren fotometrik özelliklere sahip, dış ortam koşullarına dayanıklı armatür tiplerinin seçilmesi de konunun en can alıcı noktasıdır. Bu nedenle, dış aydınlatma yönetmeliklerinde aydınlatma armatürlerinin üst yarı uzaya gönderdikleri ışık miktarlarına kısıtlamalar getirilmektedir. Yoğun ticari alanların olduğu kent içi bölgelerinde üst yarı uzaya % 20 oranında ışık gönderen armatürlerin kullanılmasına müsaade edilirken, korunması gereken doğal çevreler ve astronomi gözlemevleri etrafındaki alanlarda üst yarı uzaya gönderdikleri ışık yüzdesi sıfır (% 0) olan armatürlerin kullanılması zorunlu tutulmaktadır. Üst yarı uzaya gönderdiği ışık yüzdesi 10’dan düşük olan armatürler içinde farklı lamba tipleri kullanılarak, yukarıda tanımlanan güzergah yolunun soldan tek taraflı düzenek ile aydınlatılması hali için CIE 115 nolu yayına göre önerilen aydınlatma kriterlerinin sağlanması koşulu ile, aydınlatma tasarım hesapları yapılmış, elde edilen sonuçlar Tablo 5’de verilmiştir.
Tablo 5. Farklı Lamba Tiplerinin Karşılaştırılması
Lamba Tipi |
Y B Civa Buharlı |
Y B Sodyum ateşleyicisiz |
Metal Halojen |
Y B Sodyum (flu.kaplı) |
Y B Sodyum (şeffaf tüp) |
A B Sodyum Buharlı |
Lamba gücü (W) |
250 |
210 |
150 |
150 |
100 |
131 |
Açıklık (m) |
30 |
40 |
25 |
30 |
30 |
45 |
Yükseklik (m) |
10 |
10 |
10 |
10 |
10 |
14 |
Lort (cd/m²) |
1.10 |
1.07 |
1.13 |
1.10 |
1,08 |
1,0 |
Tüketim* (kW/km) |
9.04 |
6.03 |
6.97 |
5.78 |
3,9 |
3,96 |
* km başına enerji tüketimi balast kayıpları dikkate alınarak hesaplanmıştır.
Tablodan yüksek basınçlı civa buharlı lamba yerine, şeffaf tüp şeklinde yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba kullanılması ile aynı aydınlatma kriterleri yaratılırken % 57 enerji tasarrufu sağlanabildiği, flüoresan kaplı elips balonlu yüksek basınçlı sodyum buharlı lamba yerine şeffaf tüp lambaların kullanılmasıyla da yaklaşık % 33 daha az enerji harcandığı anlaşılmaktadır. Bu hesap sonuçlarına göre de, gerek renk özelliği, gerekse enerji tasarrufu açısından kent içi ulaşım yollarında şeffaf tüp şeklindeki yeni tip yüksek basınçlı sodyum buharlı lambaların kullanılmasının uygun bir çözüm olduğu görülmektedir. Ancak alçak basınçlı sodyum buharlı lambalarla da, şeffaf tüp yüksek basınçlı sodyum buharlı lambalı uygulamalara yakın enerji tasarrufları elde edilmektedir. Işık kirliliğinin tamamen önlenmesi açısından, korunması gereken doğal çevre ve astronomi gözlemevleri etrafındaki yol ve açık alanlarda ışığı sadece alt yarı uzaya gönderen tam korumalı armatürler içinde alçak basınçlı sodyum buharlı lambaların kullanılması gerektiği de akıldan çıkarılmamalıdır.
Yapılan hesaplama ve karşılaştırmalardan uygun fotometrik özelliklere sahip armatürler içinde etkin ışık kaynakları kullanılarak gerek ilk tesis gerekse işletme esnasında büyük tasarrufların sağlanabileceği anlaşılmaktadır. Çünkü önerilen çözümlerle aydınlatma direkleri arasındaki mesafeler arttırılabilmekte, aynı aydınlatma kriterleri daha az sayıda direk ve armatür kullanılarak yaratılabilmektedir.
Özellikle çok büyük hataların gözlemlendiği şehir içi yol aydınlatmalarında en yeni öneriler ve bilgiler dikkate alınarak, şartnameler ve yönetmelikler yeniden düzenlenmelidir. Aydınlatma hesaplarının yapılmasına elverişli fotometrik verileri bulunmayan armatürler kesinlikle kullanılmamalıdır. Mevcut sistemler enerji tasarrufu ve ışık kirliliği açısından gözden geçirilmeli, yapılabilecek değişiklikler hemen gerçekleştirilmelidir. Yeni yapılacak tesisatlarda ise en verimli sistemler kullanılmalıdır. Tesisatların bakım, temizlik, özellikle lamba değiştirme işlemleri de düzenli aralıklarla ve belli koşullar sağlanarak gerçekleştirilmelidir.
Büyük yatırım masrafları ile kurulan ve ülkemizi uluslararası bazda temsil edebilecek doğru ölçüm sonuçlarının alınması amaçlanan gözlemevlerinin bulunduğu alanlar için ayrı yasa ve yönetmelikler uygulanarak sözkonusu bölgeler koruma altına alınmalıdır[ 7] . Bu alanlarda ışık kirliliği açısından en iyi sonuçların alındığı alçak basınçlı sodyum buharlı lambalı tesisatların kullanılması için gerekli düzenlemeler yapılmalı, reklam, dış cephe, park ve bahçe aydınlatmalarında kullanılabilecek armatür tipleri yönetmeliklerce belirlenmelidir.
KAYNAKLAR
1. Selçuk N., Arabul H., “Elektrik Enerjisinde Ulusal Politika”, Ekim, 2000
2. CIE Pub.12.2, “Recommendations for the Lighting of Roads for Motorized
Traffic”, 2nd ed., 1977
3. CIE Pub.115, “Recommendations for the Lighting of Roads for Motor and
Pedestrian Traffic”, Technical Report, 1995
4. CIE Pub. 88, “Guide for the Lighting of Road Tunnels and Underpasses”,
Technical Report, 1990
5. “Osram Aydınlatma Kataloğu”, 1999/2000
6. Frankinet M.M. ve arkadaşları, “Study of the influence of coloured road
surfaces on the efficiency of road lighting installations”, Lux Europa 2001
Proceedings, p. 62-65, Reykjavik, İzlanda
7. CIE Pub.01, “Guidelines for Minimizing Urban Sky Glow Near Astronomical
Observatories”, 1980
** Bu makale, 16 Kasım 2001 tarihinde Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi, Akdeniz Üniversitesi ve Çevre Girişim Derneği tarafından Antalya’da ortaklaşa düzenlenen “Işık Kirliliği ve Karanlık Gökyüzü Sempozyumu” nda bildiri olarak sunulmuştur.